Kolayına kaçıp Alçı diyip gitsem mi diye düşündüm.
Ya o değilde şimdi meyve yerken farkettim, bu meyvelerin büyüğü daha tatlı oluyor. Oysa bence küçük olanları daha tatlı olmalıydı. Neyse.
Sorunun cevabı sulu bütün imalatlar(bkz: yoğunluk değişimi). Ama alçıyı sormuşsun madem oradan gidelim, kaba alçı soğuk havada donar ve ismail yk'nın o güzelim şarkısı gibi dökülür duvarlardan. Görmüşsündür zaten kış aylarında ince imalat için çadır kurar içinde ateş yakarlar, ısıtma sistemleri çözerler.
Devamını yazmaya çok üşendim, şantiyede bütün imalatlar bence kışın durmalıdır zaten.
Hutbemi şu örnekle sonlandıracağım *****'nın yönetim kurulu üyelerinden birisi problemli bir şantiyeyi devralmaya gelir. Gelmeden önce de eski ekibinden proje müdürlerini başka şantiyelerden(ülkelerden) o şantiyeye aldırtır.
işte bu ahval ve şerait içinde,bu problemli şantiyeye gelen yönetim kurulu üyesi abimiz; şantiye mensuplarının hepsini yemekhanede toplar ve ''akıllı olun, alırım lan aklınızı burada kral benim'' mealinde kelimeleri arka arkaya döker dudaklarından. Sonra der ki; rahatsızlığı olan varsa şimdi konuşsun.
Ön sıralardan bir el kalkar havaya, 1 hafta önce şantiyeye yeni gelmiş bir proje müdürü ayağa kalkar, yönetim kurulu üyesi böyle birşeyi beklemediği için biraz mahçup '' xxx abi n'oldu, buyur'' der. (normalde telsizden söver, koca kampüse madara eder insanı, ama o xxx abi her kimse %97'si ta**ak büyük ihtimalle)
elini kaldıran ''xxx abi'': ''çok soğuk burası ben gidiyorum a**'' der . Ve eski şantiyesine geri döner.
Adam bildiğin soğuk diye şantiyeyi bıraktı gitti. Yani, o abimiz bile soğuk havada çalışmıyordu, sen daha alçı yapayım mı diyorsun...
Keza bence işbu yüzden kış geldiğinde ''şantiyeler yıkılsın, meyhaneler açılsın''